KENDİSİ PARMAK UCU KADAR AMA, DEV GİBİ BİR ORDUYU KUSURSUZ YÖNETİYOR?

KENDİSİ PARMAK UCU KADAR AMA, DEV GİBİ BİR ORDUYU KUSURSUZ YÖNETİYOR?

Arıcılığa başladığımda, her şey çok sıradandı. İlk başta, “Arılar bal yapar, biz de yeriz işte” diye düşünürdum. Ama sonra küçücük bir böcek, bakış açımı yerle bir etti. Başlarda sıradan bir böcek olarak gördüğüm kraliçenin aslında minnnacık haliyle dev bir imparatorluğu kusursuz yönettiğini fark edince, dehşete kapıldım. Nasıl oluyor da, minnacık bir yaratığın küçücük bir hareketi bir kol orduyu anında hucuma geçiriyor?

Dostlar; kraliçe, o kadar düzenli bir sistem kurmuş ki, bütün koloni fabrikada çalışan bir robot gibi tıkır tıkır işliyor. Kendisini gördüğümde hep şu soruyu soruyorum:

“Acaba bizim insanlık böyle bir düzen kursa, dünya cennet olur muydu?”

İtiraf edeyim, onun yönettiği 80.000 kişilik koloniyi ben yönetmeye kalksam üçüncü gün istifa ederdim!

Artık kraliçeye o kadar saygı duyuyorum ki, kolonimin başına her gittiğimde artık tahtına çıkmış bir lidere selam duruyorum.

Haydi gelin şimdi, kraliçe arının bu muazzam liderlik hikâyesine birlikte bakalım. Çünkü, doğanın bu minik kahramanından öğrenilecek o kadar çok şey var ki…

Kraliçe Arının Liderlik Becerileri:

1. “Ben Kraliçeyim, Nokta!”

Kraliçe arının hayat hikâyesi bir taht kavgasıyla başlar. Diğer adaylar mı? Onlara pek fırsat verilmez. Kraliçe adayları arasında adeta Survivor yarışması düzenlenir ve hayatta kalan “tahtı” alır. Ama burada olay bir tahta oturup keyif sürmek değil; kraliçe, sabah akşam yumurtlayarak koloniyi ayakta tutar. Günde 2.000 yumurta! Biz insanlar böyle bir performans görsek, “Bu kadın kesin enerji içeceğiyle yaşıyor” derdik.

2. “Feromonla Yönetim: Konuşmadan Patronluk!”

Kraliçe, koloniyi feromon denen kimyasal sinyallerle yönetir. Biraz parfüm sıkıyor gibi düşünün, ama bu parfümün mesajları var: “Çalışın!”, “Savunmaya geçin!”, “Bal stoklarını artırın!” Herkes mesajı anlar ve kimse çıkıp da “Kraliçe, ben bunu yanlış anladım” demez. İnsanlar arasında böyle bir iletişim olsa toplantılarda geçen saatlerin %90’ı boşuna gitmezdi, değil mi?


3. “Kriz Yönetimi? Ve Çözdüm Odaklı Hareket!”

Diyelim ki kolonide bir kriz çıktı: Bal stoğu azaldı ya da dışarıdan düşman geldi. İşçi arılar hemen organize olur, kraliçenin direktiflerine göre hareket eder. Üstelik bunu yaparken kimse arka odada “Ben bu işte yokum” deyip pineklemez. Bu düzen, iş yerinde “Benim sorumluluğumda değil” diyerek e-postayı görmezden gelen insanlar için tokat gibi bir ders olabilir!


4. “Liderlik Fedakârlık Gerektirir”

Kraliçe arı, liderliğin sadece emir vermek olmadığını kanıtlar. O, koloninin devamlılığı için her gün var gücüyle çalışır. İnsan liderlere sorsak, birçoğu “Tatilde de çalıştım” diye dert yanar. Ama kraliçe? “Tatilde” diye bir kavramı bile yok!

Bu İşe Girişim ve Kraliçeyle Tanışmam


Biz İnsanlar İçin Dersler: “Kraliçeden Öğrenecek Çok Şeyimiz Var!”

1. Egosuz Liderlik:
Kraliçe arı, “Ben kraliçeyim, işim sadece tahtta oturmak” demiyor. Günde binlerce yumurta bırakıyor, her gün çalışıyor. İnsanoğlu liderlerine de buradan sesleniyorum: Azıcık kraliçeden ilham alsanız?


2. Net ve Etkili İletişim:
Feromonlarla yönetilen koloni, “Ben bunu yanlış anladım” demiyor. İletişim net. İnsanlar arasında da böyle bir sistem olsa, toplantılarda aynı şeyin üç kez anlatılması yerine iş yapılırdı.


3. Fedakârlık ve Hizmet Odaklılık:
Kraliçenin varlığı, tamamen kolonisinin iyiliği için. İnsan liderler de toplumun iyiliği için çalışsa, kim bilir dünya ne kadar güzel bir yer olurdu.


4. İş Bölümü ve Kriz Yönetimi:
Kolonide herkes görevini biliyor. İnsanoğlu olarak biz, aynı anda dört kişi “Bu iş senin miydi?” diye sorarken krizler büyüyor. Biraz arı disiplini şart!


Sonuç: Kraliçenin Önünde Saygıyla Eğilmek

Kraliçe arı, bana liderlik sanatını, disiplini ve doğanın mucizelerini öğretti. Onun önünde eğilmek sadece bir metafor değil, gerçeğin ta kendisi. İnsanoğlu olarak biz de kraliçe arının düzenini, özverisini ve iletişimini örnek alırsak, hayat daha güzel olur.

Şimdi, kraliçemin yanına gidip ona bir kez daha hayranlıkla bakacağım. Ve belki bir gün arılardan aldığım ilhamla kendi kolonimi (insanlardan oluşan) böyle mükemmel bir şekilde yönetmeyi öğrenirim. Ama o gün gelene kadar, kraliçe arının tahtını sallamaya niyetim yok!

Osman Albayrak
Artvin Arıcılık