Arılarda Kireç Hastalığı ve Tedavisi
Arılarda kireç hastalığı nedir. Kireç hastalığı tehlikeli mi, nasıl tedavi edilir? Daha fazlası makalemizde...
Arılarda Kireç hastalığı Ascosphaera apis adındaki mantar tarafından meydana getirilen bir yavru hastalığıdır. Kireç hastalığı dünyada ilk defa Almanya’da 1913 yılında görülmüştür. Ülkemize bu hastalık 1988 yılında girmiş ve bir yıl gibi kısa süre içerisinde yurdun hemen her tarafına yayılmıştır.
Hastalık yapan sporlar çok dayanıklı olup, hastalık yapma yeteneklerini 15 yıl koruyabilirler. Mantar sporları toprakta, bitkilerde, su kaynaklarında polen ve nektar toplayan tarlacı arıların vücutlarında bulunabilir.
Kireç çürüklüğü, rutubetli yıllarda ve mevsimlerde çok görülmekte olup kurak geçen yıllarda görülse bile o kadar etkili olmamaktadır.
Arılarda Kireç Hastalığının Nedenleri
a) İklim şartları : Soğuk ve serin günlerde üşüyen olgun arılar, larvaların olduğu petek yüzeylerini terk eder. Olgun arının sıcaklığından mahrum kalan larvalar üşür, donar ve kireç şeklini alır.
b) Stres: Yetersiz beslenme ve açlık.
c) Diğer hastalıklar : Avrupa ve Amerika yavru çürüklüğü, Varroa'nın yaygın ve yoğun olduğu zayıf düşmüş arı ailelerinden Kireç çürüklüğü daha hızlı yayılmaktadır.
d) Hava kirliliği ve eski peteklerin kullanılması.
e) Aşırı antibiyotik kullanılması.
f) Hijyenik olmayan koşullar
Kireç Hastalığı en fazla ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür. Güçlü koloniler yaz aylarında hastalığı yenebilir. Petekler üzerinde yıllarca hastalık yapmaksızın canlı kalan sporlar üreme için uygun koşulları bulduğunda yeniden aktif duruma geçerler.
Erkek arı larvaları daha çok kovanın kenar peteklerinde olup, genellikle kuluçka ısısının altında kalırlar. Bu nedenle hastalığın belirtileri ilk defa peteklerin kenarlarındaki ve kenar peteklerdeki erkek arı larvalarında görülür. Çünkü mantarın gelişmesi için en uygun sıcaklık 30 °C civarındadır.
Hastalığın ileri dönemlerinde kuluçka sahasının orta kısımlarında ve yavrulu peteklerin ortalarındaki gözlerde de beyaz renkli mumyalaşmış larvalara rastlanır.
Kireç hastalığının Belirtileri
Başlangıçta ölü larva, tüy gibi küfle kaplanır. Petek gözünün yapısına uygun olarak kabarıklık şekillenir. Daha sonra kurur ve mumyaya dönüşür. Spor kist formundaysa gri-siyah bir renk alır. Bu durum küflü çiçek tozuyla karıştırılabilir. Ancak, küflü çiçek tozu ilkbahar başında meydana gelir ve Küflü kitle incelendiğinde kolayca dağılır. Halbuki kireç hastalığıyla bulaşık mumyalaşmış larva aynı işleme tabi tutulduğunda bozulmadan elde kalır. Hastalığın şiddetli olduğu zamanlarda mumyaların bulunduğu gözlerin büyük kısmı mühürlü kalır.
Ağır şekilde hasta olan kovanlarda yoğun bir maya (ekşi) kokusu vardır.
Başlangıçta ölü larva, tüy gibi küfle kaplanır.
Daha sonra kurur ve mumyaya dönüşür.
Kireç Hastalığının Tedavisi
Kireç hastalığını tedavi edecek ve kontrol altına alacak herhangi bir kimyasal tedavi önerilmemektedir. Kireç çürüklüğü hastalığının erken safhasında kovana genç olgun işçilerin ve yumurtlayıcı ana arının ilavesine kombine olarak şekerli şurupla besleme çoğunlukla yardımcı olmaktadır.
%0,1'Iik kekik çayından ya da kekik esanslarından hazırlanan şekerli şurupların yararlı olduğu araştırıcılar tarafından gözlenmektedir.
Kireç Hastalığı İçin Koruyucu Önlemler
Kovanın dip tahtası toprak üzerine konmamalı ve kovanlar çok yağışlı bölgelerde üstleri örtülmeli
İlkbahar ve sonbahar aylarında yağmurdan sonra kovanın havalanmasına ve nemden kurtulmasına yardımcı olmak için kovanın uçuş deliğinin biraz genişlemesine özen gösterilmeli.
Eğer, kışlatma kapalı yerlerde yapılıyorsa, kovan içindeki nemin yükselmesine engel olunması için, nem çekici örtü malzemeleri kullanılmalıdır.
Küflü petekler değiştirilmeli, hastalığa yakalanmış yavrulu çerçeveler kovandan çıkartılmalı, arılar temiz kovanlara aktarılmalı.
Bol ve bereketli bir sezon geçirmeniz dileğiyle...
ariciyim.com