Küresel Isınmanın Arıcılık Sektörüne Etkileri ve Alınabilecek Önlemler

Arıcılar , küresel ısınma nedeniyle zaman zaman ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalıyor. Sizde bir arıcı olarak iklim değişikliğinin tehlikelerine karşı neler yapabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız. Bu makaleyi sonuna kadar okumanızı şiddetle tavsiye ederiz.

Küresel Isınmanın Arıcılık Sektörüne Etkileri ve Alınabilecek Önlemler
Küresel ısınma ve arıcılık

Küresel Isınma nedir ?

Küresel Isınma, daha çok insanoğlunun faaliyetleri sonucunda  , atmosferdeki sera gazlarının yoğunluğunun artmasına bağlı olarak ,  dünyadaki ortalama sıcaklığın giderek yükselmesinin  yarattığı  iklim değişikliğidir. 

Esasen , atmosferdeki sera gazları dediğimiz (karbondioksit, metan, azot oksit ve su buharı) dünyamızın yaşanabilir sıcaklığa sahip olması için gereklidir. Lakin , atmosferdeki bu gazlar , güneşten gelen ışınların dünyaya çartptıktan sonra tamamen geri yansımasını önleyip , geri yansıtır ve dünyamız ısınır. Ancak , bu gazlardaki anormal artış,  bu sefer daha çok havanın ısınmasını sağlar ve  sera etkisi meydana gelir.  Bu durumda dünyadaki doğal döngüyü bozar.

Dünyadaki  insan nüfusunun sürekli çoğalması , buna bağlı olarak tüketimin ve endüstriyel üretimin artması; fosil yakıtların kullanılması, ormansızlaşma gibi nedenlerle sera etkisi giderek artış gösteriyor. 

küresel ısınma

Küresel Isınmanın Muhtemel  Sonuçları Neler  Olabilir ?
  1. Buzullar gittikçe daha hızlı erimeye devam edebilir. Bu da kıyı kesimlerin sular altında kalmasına neden olabilir.
  2. Özellikle kıyı kesimlerinde toprak kaymaları artar.
  3. Kutupların erimesi, okyanuslardaki suyun  yükselmesine yol açar.
  4. Kuraklık ve çölleşme baş gösterirken bir taraftan da kasırgalar ve seller meydana gelir.
  5. Mevsimlerin dengesi bozulur. Kış ayları sıcak geçebilir. İlkbahar daha erken, sonbahar ise geç gelebilir.
  6. Hayvanların göç takvimleri karışır. Hava durumlarını kestiremeyen hayvanlar göç zamanlarını hesaplamakta zorlanabilir. Bu da canlı türlerini yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirecektir.
  7. Sıcaklıklarda artış, su kaynaklarının azalmasına sebep olur. Su kaynakları hızlı bir şekilde azalmaya ve kurumaya başlar.
  8. Sıcaklık artışları büyük çaplı yangınlara neden olabilir.
  9. İklim değişiklikleri insan sağlığını doğrudan etkiler. Solunum, kalp, alerji gibi birçok farklı hastalıkta artışlar gözlemlenebilir.(Kaynak)

Türkiye , sahip olduğu karmaşık iklim yapısından dolayı, küresel ısınmaya bağlı olarak görülebilecek iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden biri olarak görülmektedir. Yapılan çalışmalara göre ,  sıcaklık artışından Güney Doğu ve İç Anadolu gibi, kurak ve yarı kurak bölgeler ile yeterli suya sahip olmayan yarı nemli Ege ve Akdeniz bölgeleri daha fazla etkilenecektir (kaynak).

Küresel ısınmadan kaynaklı oluşan sera etkisinin yarattığı olumsuz durumlara ülkemizde de sıkça şahit oluyoruz.

Örneğin, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, 2021 yılı Ağustos ayında Bartın'ın Ulus ilçesi Ceyüpler köyünde  , bir yıllık toplam yağışın 2 / 3’ü 48 saat içinde yağarak büyük oranda can ve mal kaybına neden oldu.

İklim Değişikliğinin Bal Arılarına ve Arıcılığa Etkisi

İklim değişikliğinin  en çok etkilediği alanlar  tarım ve hayvansal faaliyetlerdir. Bitkiler ani sıcaklık değişimlerinden olumsuz etkilenmekte  ve ortaya çıkan yeni duruma ayak uydurmakta zorlanmaktadırlar. Özellikle  çiçeklenme  döneminde iken meydana gelen ani hava değişiklikleri bitkiler üzerinde ağır hasar oluşturmaktadır.

Arıcılık için oldukça kritik olan ilkbahar  aylarında  hava sıcaklıklarının eksi derecenin  altına düşmesi sonucunda açan çiçeklerin kuruduğuna ve buna bağlı olarak arıcılık faaliyetlerinin ciddi oranda zarar gördüğüne şahit olmaktayız. Bir anda ortaya çıkan   ani  hava  değişiklikleri ,  arı kolonilerini zayıflatmakta , verim düşüklüğü ve türlü hastalıkların ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Yine,  nektar döneminde arıların bulunduğu coğrafyada aşırı kuraklığın oluşması yada  yağan dolu ve şiddetli yağmurun  bal üretiminde rekolte düşüklüğüne yol açtığını ve arıcıların   ciddi maddi kayıplar yaşadığını görmekteyiz. Örneğin , Ülkemizde önemli  bal üretim merkezlerinden birisi olan Ardahan ili, Arıcılar birliği Başkanının yaptığı açıklamaya göre , bölgede bal veriminde 2020 yılında % 80 ,  2021 yılında ise %e 100’e varan düşüşler meydana geldi. Yine , 2021 yılında  oluşan aşırı kuraklık  ve sıcaklıklardan dolayı  Muğla ve ilçelerinde yaşanan orman yangınlarında 5 bin arı kovanı telef oldu.

Tüm bu verilerden hareketle şunu söyleyebiliriz ki , bal arıları ve buna bağlı olarak arıcılık sektörü iklim değişikliğinden en çok etkilenen kesimlerden birisi olacak. O halde , ciddi olumsuz sonuçlarla karşılaşmak istenmiyorsa, bu alanla ilgili ne yapılabilir.

Bir Arıcı Küresel Isınma Karışında Ne Yapmalı ?

Değerli arıcı dostları, elbette biz arıcılar ,  kişisel olarak küresel ısınmayı durduramayız. Ancak yaptığımız işin böye bir  gerçeklikten fazla etkilenmemesi için almamız  gereken  bir takım önlemler şunlar olabilir ;

Bulunduğunuz çevresel koşullara adaptasyon sağlamış yerli ırklarla çalışın:

Arısının tarihsel sürecine bakıldığında bal arılarının bulunduğu çevresel şartlara kolay uyum sağlayabilecek genetiğe sahip olduğu görülmektedir.  Bu yüzden, arı ırkları uzun yıllar içerisinde bulundukları çevresel şartlara adapte olmayı başarmışlardır. Bir arı ırkının , yeni bir bölgeye adaptasyon süreci uzun yıllar alacağı için , en doğrusu bu süreci tamamlamış arı ırkları tercih edilmelidir.  Konu ile ilgili olarak yapılan bir çalışmada; Ege Bölgesi koşullarında Kafkas arısı, Anadolu ırkının Ege ekotipi ve İtalyan ırkı melezlerine göre daha küçük koloni popülasyonları oluşturmuş ve az bal üretmiştir (Kaynak). Dolayısıyla , " eski köye yeni adet getirmeye gerek yok"   , bir arıcı    bulunduğu yöreye uyum sağlamış arı ırklarıyla çalışmaya özen göstermelidir.  (Konuyla ilgili daha önce yayınladığımız makalemizi okuyabilirsiniz). 

Aniden Değişen Hava Şartlarına Hazırlıklı Olun:

Özellikle çiçeklenme dönemi olan erken ilkbahar,  arıcılık açısından son derece önemlidir. Koloninin en hızlı geliştiği  bu dönemde , bir anda havaların soğumasıyla birlikte , arılar değişik tehditlerle karşı karşıya kalabilir. Bunun için , ortaya çıkan soğuk hava nedeniyle azalan polen ve nektar kaynaklarına bağlı olarak , kolonilere  gerekli besin takviyesi zaman kaybetmeden mutlaka yapılmalıdır. Diğer yandan , koloninin üşümesi nedeniyle oluşacak yavru çürüklüğü gibi hastalıkların  önüne geçmek için kovanların ısı yalıtımı en iyi şekilde sağlanmalıdır. Bunun için kovan örtü çadırı gibi materyaller kullanılabilir. 

Hava Tahmin Raporlarını Takip Edin:

Gelişen teknolojiyle birlikte kısa, orta ve uzun vadeli hava tahminleri doğruya yakın bir şekilde tahmin edilebilmektedir. Dolayısıyla ,  arıcılık faaliyetlerimizi yönetirken gelecekteki hava şartlarını da dikkate almalısınız. Örneğin, bal sezonu ayı olan Haziran ayının genel manada hava şartlarının nasıl geçeceğini önceden araştırıp ona göre , arılarınızı bir yerden başka bir yere nakil yapabileceğiniz gibi , önümüzde ki günler  soğuk ve yağışlı geçecekse bu durumu dikkate alarak farklı bir stratejiler  geliştirebilirsiniz. 

Arılarınızı güvenlikli alanlara yerleştirin:

Zaman zaman arıcılarımızın sel, dolu , yangın ya da farklı bir doğa olayından olumsuz etkilendiklerine şahit oluyoruz.. Örneğin, arılarınızı dere yatakları  ya da çukur alanlara koyarsanız , oluşacak bir selden dolayı kolonileriniz zarar görebilir.  Yine ,  orman yangınında  arılarınızı en kısa sürede tahliye yapabileceğiniz uygun bir yer belirlemeniz gerekir. Dolayısıyla  , bir arıcı , oluşabilecek değişik olumsuz doğa olaylarını düşünerekten arılarını koyabileceği uygun bir yer seçimi yapmalıdır. 

Kovan Seçimini Dikkatli Yapınız:

Gerek , değişen hava şartlarından , gerekse bir takım dışsal faktörlerden olumsuz etkilenmemek için , sağlam ve izolasyonu iyi sağlanmış kovanlar tercih etmelisiniz (BAKINIZ). İyi bir kovan , ısı yalıtımı yapılmış bina gibidir. Isıyı dengede tutar ve arıların gelişimine olumlu  katkılar sağlar. Bu anlamda , son yıllarda giderek yaygınlaşan Termo Kovanlar oldukça iyi performans göstermektedir. Özellikle , hava sıcaklıklarının aniden değiştiği şartlarda bu tip kovanlardaki ısı değişimi daha az olacağı için arılar açısından oluşacak tehlike de  o oranda azalmaktadır.

Arılarınızı Sigorta  Yaptırın:  

Her hangi olumsuz bir durum karşısında maddi zarar gören bir arıcının  arılarını sigorta yaptırarak olası bir zararın önüne geçmelidir. Ülkemizde  En az 30 arısı olup  Tarım ve Orman Bakanlığı  TÜRKVET ve Arıcılık Kayıt istemine  (AKS)    kayıtlı arıcılarımız,  risk incelemesi sonucunda, Tarım Sigortaları Havuzu ( TARSİM) tarafından sigortalanması uygun görülmesi durumunda arılarını % 50'si devlet  devlet destekli sigorta yaptırabilmektedir. Bir arıcı böyle bir imkanı fırsatı iyi değerlendirmeli ve arılarını sigorta yaptırmalıdır. (Gerekli Sigorta Şartları için Makalemizi  Okuyabilirsiniz )

Arılarınızı Aşırı Sıcaklardan Koruyun:

 Özellikle son yıllarda zaman zaman küresel ısınma nedeniyle hava sıcaklıklarının aşırı yükseldiğine şahit olmaktayız. Özellikle  nektar döneminde seyredecek aşırı sıcak havalar , arıları olumsuz yönde etkiler.  Bir arı kolonisi  için,  kovan içi ısı oranı ortalama 33 - 34 derecedir ve arılar durmadan bu ısıyı korumak için çaba sarf ederler. Ancak dış ortam sıcaklığının 40 derecenin üstünde seyrettiği durumlarda , kovan için faaliyet olumsuz yönde etkilenir , hatta içerideki mumlar erimeye başlar. Dolayısıyla böyle bir durumun önüne geçmek için arılarımızı bal sezonunda daha gölgelik alanlara koymak faydalı olabilir.

Arılarınızı Nektar ve Polen Çeşitliliği Zengin Olan Bölgelere Taşıyınız:

Ülkemizin her bir bölgesi farklı ekolojik ve doğa şartlarına sahiptir. Kimi bölgelerimizde nektar ve polen çeşitliliği daha fazladır. Dolayısıyla aniden havaların soğumasıyla birlikte bir bitkinin çiçekleri zarar görse bile , dayanıklığı yüksek başka bir bitki arıların ihtiyacını karşılayabilir. Örneğin, bir arıcı sadece korunga bitkisinden oluşan bir bölgeye arılarını yerleştirmiş olsun , şayet oluşacak hava şartları korunga çiçeğini olumsuz yönde etkilerse arıcı ciddi zararlar yaşayabilir. Ancak , o bölgede korunganın yanında , çevresel şartlara daha dayanıklı geven çiçeği varsa arıcının zararı minumum seviyede kalabilir. O bakımdan , arılarınız için yer seçimi yaparken , çiçek popülasyonu açısından daha zengin alanları tercih ediniz.

Bulunduğunuz  Bölgede Olumsuzluk Yaşadıysanız En Kısa Sürede Orayı Terk Edin;

Bazen nektar döneminde , bulunduğumuz bölgede  yaşanan şiddetli  dolu yağışları ya da don olaylarından dolayı nektar kaynakları ciddi zarar görür . Bu durum o bölgede nektar akımını bir hayli sekteye uğratabilir. Zaten bal akım süresi kısa bir dönemi kapsar. Bu yüzden,  bal  sezonunu  kaçırmamak adına ,   vakit kaybetmeden arıları  alıp başka bir bölgeye taşımak gerekir.

Arıcılıktaki Ürün Gamınızı Çeşitlendirin:

Arıcılık , sadece bal üretiminden ibaret bir uğraş alanı değildir. Balın yanında propolis, polen, arı sütü, ana arı üretimi, arıyı çoğaltıp satma gibi farklı gelir kalemleri de mevcuttur. Örneğin, küresel ısınmadan dolayı yaşanan kuraklık nedeniyle hiçbir şekilde bal alamadığımızı ve o yılı pas geçtiğimizi düşünelim. Şayet , sadece bal üretmeye dayalı bir arıcılık faaliyetimiz varsa muhtemelen o yıl iflas bayrağını çekmiş olabiliriz. Ancak , balın yanında  , propolis, polen, arı sütü ve ana arı üretip satma gibi farklı ürün yelpazesine sahip olmamız durumunda yolculuğumuza fazla zarar görmeden devam edebiliriz. Dolayısıyla bir arıcı , bu meslekten para kazanmak istiyorsa kendisine farklı gelir kalemleri oluşturmalıdır. 

Küresel Isınmanın Etkileriyle İlgili Daha Çok Bilgi Edinin ve Kendinizi Geliştirin:

Arıcılıkla uğraşan herhangi birisi şayet bu meslekte başarılı olmak istiyorsa, kendisini devamlı şekilde yenilemeli ve öğrenmeye açık olmalıdır. Bu anlamda , küresel ısınma nedeniyle ortaya çıkacak bir takım problemlerin kendisini ne yönde ve ne derece etkileyeceğini iyi hesap etmeli ve ona göre gerekli tedbirleri vakit kaybetmeden almalıdır. 

Arıcılık Sektörünün Küresel Isınmadan  Olumsuz Etkilenmemesi İçin Yetkililerin Alması  Gereken Tedbirler 

  1. Çevreye zarar verecek ve arıların habitatını olumsuz yönde etkileyecek  uygulamalardan kaçınılmalıdır
  2. Küresel ısınmadan daha az etkilenme potansiyeli olan bitkilerin bir proje şeklinde arıcılık yapılan alalara ekimi sağlanmalıdır.
  3. Arıcıların küresel ısınmadan dolayı ortaya çıkan zararlarını karşılayacak bir mekanizma oluşturulmalı,  bu anlamda gerekirse arıcıların sigorta bedellerinin tamamı  karşılamalıdır.
  4. Arıcıların küresel ısınmanın etkileri konusunda daha da bilinçlenmeleri için gerekli eğitim faaliyetleri düzenlenmeli ve balın dışında farklı arıcılık ürünlerinin üretimini noktasında arıcılar teşvik edilmelidir.

Bol ve Bereketli Bir Sezon Dileğiyle

ariciyim.com